Hikâyenin Etkisi

Karşınızdakileri etkilemenin birçok yöntemi vardır. Bunları karşılaştırdığımızda, hikaâyenin yeri nerelerdedir diye yapılan araştırmalar var. Bunlardan bir tanesinde dört farklı yöntem karşılaştırılmış.

Bir şirket, işten çıkartmaları önlemek için araştırmalar yapmış ve bazı yöntemler belirlemiş. Alışık olunanların dışında olan bu yöntemleri yüksek lisans öğrencilerine aktarıp sonrasında ne kadar etkili olduğunu ölçmüşler. İlk grupta hikâye anlatılmış, ikinci grupta istatistikler ve grafikler kullanılmış, üçüncü grupta bu yöntemler birlikte kullanılmış, son grupta ise, üst düzey bir yöneticinin konuyla ilgili kararları, gerekçeleriyle birlikte açıklayan duyurusu dağıtılmış. Bu yöntemlerin içinde en etkili olan ilk yöntem, yani sadece hikâye anlatılması olmuş.

Bu etkiyi yaratan nedir? Hikâye anlatmanın, diğer yöntemlerde olmayan farkları nelerdir? Öncelikle hikâyeler, dinleyicinin hayal gücünü devreye sokarlar. Dinleyici, kendi yaşantısıyla bağlar kurar, çıkarımlarda bulunur, heyecanlanır, hüzünlenir, neşelenir, pasif bir dinleyici olmaktan çıkar, düşünür. Tüm ilgisi, dikkati hikâyenin içinde yaşananlara yönelir. Dinleyici olmaktan çıkıp, hikayenin kahramanlarından birisi olur.

Karşınızdakilerde yaratmak istediğiniz etki, hikâye kullanılarak yapıldığında katlanarak artıyor. Bu kural, olumlu etki yaratmak için olduğu kadar olumsuz etki yaratmak için de geçerli. Hikâyenin etkisinin ne olacağı tabii ki içeriğe bağlı ama iyi bir şekilde hikâyeleştirilmiş içerik, bu etkiyi kat kat artırıyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*