Ürün satmak, tanıtmak için çok yöntem var ama iş kendini pazarlamaya gelince seçenekler azalıyor. Üstün başarılarını, müşterilerine ne kadar yararlı olduğunu duyurmak istiyorsun ama nasıl?
Hikâyeler kendimizi tanıtmanın en güzel ve belki de işe yarayan tek yöntemi. Gerçek, ilginç, kendimizi, yaptıklarımızı, yapamadıklarımızı anlatan, kimi zaman güldüren, kimi zaman hüzünlendiren hikâyeler. Güzel hikâyeler kolay kolay unutulmaz. Karşımızdaki hikâyenin bir yerinde kendisini görebiliyorsa o da hikâyenin içine girer, bizimle birlikte yaşar olayları, hayal kırıklıklarımızı, başarılarımızı.
Hikâye anlatmanın amacı kendimizi pazarlamaksa, hikâyeler bu amaca dönük olarak oluşturulmalı, vermek istediğimiz mesajı iletebilmeli. Doğru olayları seçmek, belki farklı olayları bir araya getirmek, işin içine biraz kurgu katmak, bunların hepsini yapmak kolay değil ama korkarım bilinirliğinizi artırmanın başka yolu yok.
Güzel hikâyeler oluşturmak birinci aşama, sonrasında bunları doğru kişilere ulaştırmak gerekiyor. Olabildiğince çok kişiye, olabildiğince hızlı, olabildiğince düşük maliyetli. Eskiden bu hikayeleri çevremize anlatırdık, imkanı olanlar konuşmacı olarak katıldıkları toplantılarda daha fazla kişiye anlatabilirlerdi. O zamanlar sosyal medya icat edilmemişti.
Çağımızın muhteşem gücü, kısa süre içinde yıldızlar yaratabiliyor. Güzel hikayesi olan herkes yararlanmalı bu güçten, doğru hikayelerle, doğru zamanda, doğru yerde. Ve herkesin güzel hikâyeleri mutlaka vardır…
İlk yorum yapan olun