
İnsan beyni olmayan bir şeyi yaratacak şekilde üretilmemiş maalesef. Biraz kafa yorayım da yeni, daha önce hiç görülmemiş, bilinmeyen bir şey yaratayım diye uğraşmasın kimse. Zaten bilineni hatırlamaya yaratıcılık denir mi? Cevabım evet, yaratıcılık denen şey tam olarak bu
Yaratıcı kişiler, farklı bilgiler, deneyimler arasında bağ kurabilen kişiler, bir alandaki bilgiyi başka başka yerlere taşıyabiliyorlar, ne kadar farklı alanda bilgileri, gördükleri, okudukları varsa, yeni bağlantılar oluşturabilme şansları o kadar artıyor.
Yaratıcılığın zirve yaptığı nokta farklı kişilerin birlikte düşündüğü zamanlar. Farklı deneyimler, bilgiler, bakış açıları, ilgi alanları bir araya geldiğinde kurulan bağlar, beklenenin de ötesinde fikirlere ulaşabiliyor. Birisi konuşurken dinleyen hayal ediyor, onun kaldığı yerden diğeri ilerlerken ilk fikri ortaya atan başka bir yerde buluyor kendisini. Bizim yaratma sırrımız bu: Dinlemek, sormak, tekrar dinlemek, tekrar sormak, birlikte kat üstüne kat çıkarak düşünmek.
1879 yılında Edison ampulü icat etti. Edison’dan bir yıl önce Swan da ampulü icat etmişti. Bu iki kişi bir araya gelmeyi başaramasalardı, bugün ikisinin de adını kimse bilmeyecekti. Birlikte yaratarak halen kullanmakta olduğumuz ampullere ulaşmayı başardılar.
Hepimizin, birlikte düşünebileceğimiz yol arkadaşlarına ihtiyacımız var.
İlk yorum yapan olun