İstatistikler işletmenizdeki mühendisleri veya ekonomistleri harekete geçirebilir ancak müşterilerinizi harekete geçirecek şey bu istatistiklerden doğan hikâyelerdir. En değerli veri, hikâyesi en iyi anlatılan veridir. Bugün işletmeler veri toplama alanında oldukça iyi durumdalar. Faaliyet gösterdikleri alanın her yönüyle ilgili veri toplayabiliyorlar. Fakat her türlü yazılıma rağmen işletmeler verilerinde saklı kalan fırsatlardan tam olarak yararlanamıyorlar çünkü veri tabloları yalnızca var olanı gösteriyor fakat ne anlama geldiğini okuyucunun kendi kendine anlaması gerekiyor.
İşletmeniz her türlü veriyi toplamaya ve birleştirmeye başladığında, bir sonraki zorlu adım ondan değer elde etmektir. Bunun için verilerin işlenmesi, yorumlanması ve hikâyeleştirilmesi gerekir. Veri üzerinden hikâye anlatıcıya olan ihtiyaç artmaya devam ediyor. Analistlerin ve veri bilimcilerin ötesinde, öngörü üreten ve verileri herkesin anlayabileceği şekilde anlatabilen yetenekler önem kazanıyor. Veri üzerinden hikâye oluşturanlar sayesinde, konu ile ilgisi olan herkesin verileri yorumlayabilmesi ve çıkarımlar yapması kolaylaşıyor. Sonuç olarak, verilerin hikâyeleştirilmesiyle şirketler ve ilgili kişiler arasında hiç olmadığı kadar çok öngörü alışverişi yapılabiliyor.
Data Storytelling (Veri Hikâyeleştirmesi) Nedir?
Verilerin hikâyeleştirilmesi demek, verilerin görselleştirilmesi, infografikler, video, animasyon ve yazılı içerikler oluşturulmasıyla çok daha etkili hale getirilmesi demektir. Verilerin hikâyesinin anlatımı, verilerin görüşlerini iletmek için kullanılan bir yaklaşımdır ve üç temel unsurun birleşimini içerir: veri toplama, görselleştirme ve anlatı. Bu farklı öğelerin veri hikâye anlatımında nasıl bir araya gelip birlikte çalıştıklarını anlamak önemlidir. Anlatı verilerle birleştiğinde, bu verilerde neler olduğunun ve bunların neden önemli olduğunun anlaşılmasını sağlar. Veri tablolarında gizli kalan bilgilerin ilgililere ulaştırılması açısından hikâyeleştirilmesi önemlidir. Sonuç olarak doğru görselleri ve anlatıyı doğru verilerle birleştirdiğinizde, değişimi etkileyebilecek ve yönlendirebilecek bir veri hikâyesine sahip olursunuz.
Data Storytelling (Veri Hikâyeleştirmesi) Neden Önemlidir?
Hikâye anlatımı binlerce yıldır insanlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Hikâyeler günlük yaşamımızda aktif rol oynamaktadır: Eğlencelerimizden, başkalarıyla paylaştıklarımıza; deneyimlerimizden, hayallerimizde birleştirdiklerimize kadar. Günümüzde hikâye anlatıcılığı içeriklerin büyük bir kısmını kapsar. Hikâye anlatımı, öngörüleri ve fikirleri, akılda kalıcı, ikna edici ve ilgi çekici bir şekilde paylaşmanın güçlü bir yoludur.
Bazı insanlar için, veri etrafında bir hikâye oluşturmak gereksiz ve zaman alan bir çaba gibi görünebilir. Verilerin, doğru bilgiyi verdiği sürece tek başlarına yeterli olacağını, doğru kararlar verilmesini sağlayacağını düşünenler olabilir. Fakat bu bakış açısı, işletme kararlarının yalnızca mantığa dayandığı yönündeki varsayıma dayanır. Hikâyelerin güçlü yanı hem düşüncelere hem de duygulara hitap edebilmeleridir. Veri hikâyesi anlatımı, yeni bir uzmanlık alanını temsil ediyor.
İstatistikler duyulur, hikâyeler ise hissedilir. Bu yüzden hikâyeler akılda kalır. Stanford Üniversitesi profesörü Chip Heath tarafından yapılan bir çalışmada deneye katılanların %63’ünün hikâyeleri hatırladığı, ancak sadece %5’inin tek bir istatistiği hatırlayabildiğini bulmuştur. Bir başka çalışmada araştırmacılar, Save the Children sivil toplum örgütü için iki farklı broşür hazırlayarak etkilerini ölçmüşlerdir. Afrikalı çocuklar hakkındaki istatistiklerin yer aldığı broşür, Afrika’daki yedi yaşındaki Rokia’nın öyküsünün olduğu broşürden çok daha az etkilidir. Hikâye versiyonundaki broşür, istatistik içeren broşüre göre iki kat fazla bağış toplanmasını sağlamıştır.*
Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise hitap ettiğiniz kitlenin neye ihtiyacı olduğunu bilmektir. Elinizde birçok veri olabilir ama hangi veriyi hangi hedef kitle için kullanmanız gerektiğini bilmeniz gerekir. Aynı veriyi farklı şekillerde hikâyeleştirebilir ya da benzer hikâyeleri farklı veriler üzerinden anlatabilirsiniz. Yeter ki kime anlattığınızın bilincinde olarak karşınızdakilerin anlattıklarınıza ihtiyacı olup olmadığının farkında olun.
Başa dönersek en değerli veri, hikâyesi en iyi anlatılan veridir. Doğru tasarlanırsa, bu hikâyeler dinleyicilere harekete geçme konusunda ilham verir.
* Drischel, R. (2018). Anthology Storytelling 1: Storytelling in the age of the internet, new technologies data artificial intelligence. USA: 4P LABS.