Bu yazıyı yazmadan önce pek çok yayınevinin sosyal medya hesabında yer alan kitap tanıtım yazılarına göz attım. Daha sonra kitaplar için hazırlanan tanıtım yazıları ile kitapların arka kapak yazılarını veya kitap için hazırlanan basın bültenlerini karşılaştırdım. Bazı istisnalar olmakla birlikte genel olarak arka kapak yazılarıyla basın bültenleri sosyal medyada yer alan tanıtım yazılarına göre daha fazla bilgi içeriyordu, daha ilgi çekiciydi ve kitapla ilgili daha fazla merak uyandırıyordu.
Yayınevlerinin ellerinde hazır pazarlama materyalleri olmasına karşın neden bunu kullanmadıklarını bilemiyorum. Belki işe yaramayacağını düşünüyor olabilirler. Ya da her mecra için farklı bir strateji belirlemiş olabilirler. Ancak bir kitabın arka kapağı -eğer iyi hazırlanmışsa- dijital pazarlama için en doğru kaynaklardan birisidir. Çünkü kitabın en çarpıcı alıntısı, aldığı önemli bir ödül, kitapla ilgili dikkat çeken değerlendirmeler bir sayfaya sığmak zorundadır. İyi hazırlanmış bir arka kapak yazısının sosyal medyada kullanılması reklamcılık açısından tekdüze bir yaklaşımdan ziyade olumlu bir tekrar olarak düşünülebilir.
Eğer içerik pazarlaması için özel bir bütçeniz yoksa elinizdeki en güvenilir iki kaynağın kitabın arka kapak yazısı ve kitapla ilgili yayınevinin hazırladığı bülten olacağını düşünebilirsiniz. Ancak okuduğunuz yazının amacı bu kestirme yol değil elbette. Şimdi daha uzun, zahmetli ancak emeğimizin karşılığını verebilecek yola geçelim, yani sosyal medya için kitap tanıtım yazısı hazırlamaya.
Sosyal Medyayla İlgili Önyargılar
İlk iş olarak bir tanıtım yazısı yazarken sosyal medya platformlarıyla ilgili önyargılarımızdan kurtulmak gerek. Nedir bu önyargılar:
“Sosyal medya kullanıcıları uzun yazılardan sıkılır.”
Bu doğru olabilir ancak bizim hedeflediğimiz kişiler bir kitabı okumaya eğilimli insanlar olacağına göre bizim hedef kitlemizde olmayan okumaktan çabucak sıkılanları düşünmemize gerek yok. Araştırmalar daha fazla ilgi çeken yazıların 1000 – 1500 sözcük arasında olduğunu gösteriyor. Eğer yazımız bilgi vermektense merak uyandırmaya yönelik bir pazarlama metni ise o zaman daha kısa 500 – 1000 sözcüklük bir yazı gibi düşünebiliriz. Bir tanıtım yazısından bir paragraflık ya da bir cümlelik gönderiler, görselli paylaşımlar oluşturulabilir ancak ana kaynağımızın daha kapsamlı, daha fazla bilgi içeren bir metin olması beklenir.
“Sosyal medyanın dili kitaplara göre daha basit, rahat ve kuralsızdır.”
Hedef kitlemiz kitap okurları olduğuna göre tanıtım yazılarının amacı da yalnızca bu kitlenin ilgisini çekmek olmalı. Eğer siz tanıtım metninde kullandığınız dili sosyal medyada kullanılan yazım diline yaklaştırırsanız bu durum hedef kitlenizi hayal kırıklığına uğratmaktan başka bir işe yaramaz. Tanıtım yazısının dili tanıttığınız kitabın dili ile koşut olmalıdır. Elbette bir pazarlama metninin kitaba göre daha akıcı, daha anlaşılır olması beklenir ancak eğer tanıtılan kitabın dili ağır ise tanıtımdaki dil de bundan izler taşımalıdır. Eğer kitap uzun cümleler içeriyor ve dikkatli bir okuma gerektiriyorsa tanıtım metni bunu okura hissettirmelidir. Okuyucu yanıltmanın olası sonuçlarına yazının son bölümünde değineceğim.
“Sosyal medyada gezen kişi fazla kitap okumaz, bu nedenle sosyal medyadaki kitap tanıtımlarına fazla özen göstermemiz gerekmez.”
Okurları bırakın yazarlar bile artık sosyal medya platformların etkin biçimde kullanıyor. Sosyal medya yazılarını derleyip kitap haline getiren yazarların sayısı hiç de az değil. Gün geçmiyor ki ünlü bir yazar ya da şair günün en çok ilgi çeken etiketleri arasında yer almasın. Okurların sosyal medyadaki etkinliklerinin bir kitabın satışını doğrudan etkilediğini söylemek de yanlış olmaz. Eğer bir kitap sosyal medya platformlarında, kitap satış sitelerinde veya kitap portallarında olumlu değerlendirmeler alıyorsa bu kitabın satışına da yansıyor. Öyle ki bazı yazarların tanıdıklarından bu platformlara yorum yazmasını rica ettiklerini ben biliyorum. (Yorumları yönlendirmek üzere hazırlanmış, reklam olduğu anlaşılan bir pazarlama yaklaşımı ne kadar doğru ise diğer türden manipülasyon ve okuru yanıltma anlamına gelebilecek gizli davranışlar o kadar hatalıdır.)
Önyargılarımızı bir yana bıraktıktan sonra şimdi asıl sorumuza yani kitap tanıtımına odaklanabiliriz.
Kitap Tanıtımı Nasıl Yapılır? Ne Yapmalı, Ne Yapmamalı?
Tanıtım yazısını yazmadan önce mutlaka kitabı okuyun
“Yok bir de okumadan mı yazacaktık.” diyenlere sözüm yok ancak “Arka kapak yazısına basın bültenini ekler, kitabın kapağını alıp bir de arama motorunda yazarla ilgili bir tarama yaptım mı bu iş tamamdır.” diyen varsa yanılıyor. Tanıtım yazısı için yazarı, kitabı, eğer kitapta anlatılan belli bir olay, düşünce, hareket, dönem varsa tüm bunları incelemiş olmak gerekir. Yani tanıtmak için tanımak yetmez derinlemesine bilgi sahibi olmak, yazarın duygularını hissedebilmek gerek. Yazarın düşünce kıvılcımlarını, şaşkınlığını, coşkusunu, hüznünü, mizah gücünü tanıtım yazısında yansıtabilmeniz için deyim yerindeyse kitabı yalayıp yutmuş olmanız gerekir.
Alıntı yapmaktan çekinmeyin
Bir kitabı tanıtacak en uygun cümleler yazarın kitapta yer alan kendi cümleleridir. İyi alıntılar kitabın dili ve duygusu hakkında en gerçekçi yönlendirmeyi sağlar.
Merak uyandırın
Bir tanıtım yazısında kitapla ilgili her şeyi söyleme olanağınız yok. Okur eğer kitaptaki tüm ayrıntıları baştan bilirse yazarın okura sunduğu sürprizler anlamını yitirebilir ve okurun kitaptan aldığı zevk azalabilir.
Kitabı özetlemeyin
Tanıtım yazısında kitabın konusuyla ilgili kısa bir bilgiye yer verebilirsiniz ancak olay örgüsünün ayrıntılarına giren bir yazı kitabın tadını kaçırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Okuru kitaptan soğutmanın en etkili yöntemi ona kitabın uzun bir özetini göstermektir.
Yazarla ilgili bilgi verin
Özellikle yazarın tüm kitaplarının yayın hakkını elinizde bulunduruyorsanız, kitap tanıtımının çok da küçük olmayan bir bölümünü mutlaka yazara ayırın.
Sade, anlaşılır ve dolaysız bir dili tercih edin
Belki siz de iyi bir yazarsınız ancak hünerlerinizi göstermenin yeri bu tanıtım yazıları değil. Amacınız kitabı doğru bir şekilde tanıtıp hedef kitlede satın alma isteği uyandırmak, yoksa nefis bir tanıtım yazısı yazmak değil.
Okuru harekete geçirecek kesin bir davette bulunun
Okurdan tanıttığınız kitabı okumasını istemekten çekinmeyin. “Türünün iyi örneklerinden sayılabilir”, “İleride çok iyi bir yazar olacak”, “Okuduğuma pişman değilim” gibi kitapla ilgili kuşku uyandıracak muğlak ifadelerin okuru satın alma düşüncesinden uzaklaştıracağını unutmayın.
Dürüstlükten asla ödün vermeyin
Şimdi gelelim son söze: Kitap tanıtım yazıları dürüstçe yazılmalı ve okurun yayınevine olan güven bağını zedelememelidir. Mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorsanız “Bu kitabı mutlaka okuyun” demenizde bir sakınca yok ancak eğer elinizdeki kitap hakkında kuşkularınız varsa çok iddialı bir dil kullanmayın. Okuru belki bir belki de birkaç kez yanıltabilirsiniz. Eğer okur, tanıtım yazısı sonunda satın aldığı kitabı beğenmez ve tanıtım yazısının yanıltıcı olduğunu düşünürse uzun vadede bundan siz zararlı çıkarsınız. Bir felsefe kitabının da bir melodramın da popüler bir kişisel gelişim kitabının da okurları olacaktır. Siz kitabı yanlış tanıttığınızda hem kitap gerçek okuruyla buluşamamış olacak hem de okuyanlar kitabı beğenmeyecekler. Bu hoşnutsuzluk da da size olumsuz yorumlar olarak dönecektir.
Güzel kitaplarda buluşmak üzere…