Etiketleri Neden Kullanırız?
Kitap tanıtımlarında hashtag yani etiket kullanımının iki ana amacı var:
- Erişim sayısını artırmak,
- Gönderileri sınıflandırmak.
Etiketler ilk olarak çok temel bir gereksinime yanıt vermek üzere tasarlanmış: Milyarlarca gönderinin yer aldığı bir okyanusta aradığımızı kolaylıkla bulabilmek ve verileri sınıflandırabilmek. Hem kendi gönderilerimizi hem de başkalarının gönderilerini süzebilmemiz için çok pratik sayılabilecek bu indeksleme yönteminin işe yaraması için tek bir koşul var: Herkesin gönderisini doğru biçimde etiketlemesi.
Sosyal Medya Platformlarının Etiket Çöplüğüne Dönmesi
Ancak bir taşta iki kuş vurmamızı sağlayacak bu güzel buluş zamanla insanların daha fazla etkileşim için ilgisiz etiketleri de gönderilerine eklemeleriyle anlamanı yitirmeye başladı. Erişim sayısını artırmak için ilgisiz etiketleri kullandığınızda, düzenli bir kütüphaneyi, kitapların rastgele fırlatılıp atıldığı bir depoya çevirmiş olursunuz. Böyle bir depoda ne aradığınız kitaba ulaşabilir ne de kitabınızı arayan kişilere ulaştırabilirsiniz. Bugün pek çok sosyal medya platformu hashtag’lerin kasıtlı olarak yanlış kullanımı nedeniyle ne yazık ki bir #hashtag çöplüğüne dönmüş durumda.
Şu an Twitter’da rastgele açtığım bir gönderinin altına sıralanmış etiketler şöyle: Deprem, Tamer Karadağlı, motorin, Kürtler, liyakat, Bahçeli, Hayırlı Cumalar, şeriat, Bingöl, Kahramanmaraş, yalakalık.
Bu yukarıdaki sözcüklerin bir arada geçtiği bir haber varsa bile ben onu okumak istemiyorum. Zaten tüm kullanıcılar bu tür gönderilerdeki etiketlerin çoğunun gönderiyle, haberle, linkle hiçbiri ilgisi olmadığını biliyor. Çünkü insanlar bir fazla tık almak için bohçacı gibi gündemde ne kadar etiket varsa hepsini dolduruyor yazısına. Diyelim ki siz motorinle ilgili bir şey okumak istiyorsunuz veya Bingöl’de ne oldu acaba diye merak edip ilgili etikete tıklıyorsunuz ancak karşınıza hep aynı bohçacı geliyor.
Şimdi sözü fazla uzatmadan bir işletmenin uyması gereken temel kurala değinelim:
“Kullanıcıları yanıltarak erişiminizi artırmak, etik olmayan, manipülatif bir yöntemdir. İtibarlı bir kişinin/işletmenin bu tür bir yönteme başvurmaması gerekir.”
Takipçisine saygı duyan bir işletmenin yalnızca gönderisiyle ilgili olduğunu düşündüğü, doğru bir biçimde sınıflandırılmak amacı taşıyan az sayıda etiketi kullanması çok daha doğru bir yaklaşımdır.
Kitap Tanıtımlarında Etiketlerin (#hashtag) Doğru Kullanımı
Etiket seçiminde dikkat edilmesi gereken ilk kural etiketlerin sınıflandırma için kullanılması gerektiğidir. İlk planda erişim sayısının artmasını hedeflemesek bile etiketlerin mutlaka erişime de bir katkısı olacaktır. Hem de ilgisiz kişilerin değil ilgi alanları uyacak kişilerin erişimini sağlayacağından bunun anlamlı bir katkı olacağını düşünebiliriz. Aşağıdaki etiketler/hashtag’ler buna iyi birer örnek olabilir:
- #KitabınAdı;
- #YazarınAdı;
- #Yayınevi;
- #AldığıÖdüller;
- #YazarınDahaÖncekiÇokSatanKitabınınAdı
Ek olarak;
- Eğer İkinci Dünya Savaşı ile ilgili bir romanı tanıtıyorsak #İkinciDünyaSavaşı;
- Kitabın kahramanı tanınmış biriyse #KitabınKahramanı;
- Kitap bir hastalık, olay, kaza, ihtilal, dava, mücadele ile ilgiliyse #Olay
yer alabilir.
Bir etiketi kullanırken bu kitabı kimler okursa beğenir ve kitabı nasıl bulabilirler diye düşünmek gerekir. Etiketler bulunmak için konmalıdır. Aşağıdakine benzer pazarlama amaçlı veya çok genel etiketler metninizde bir karmaşa yaratmak dışında bir işe yaramazlar:
- #duygusal;
- #çoksatan;
- #sevgili;
- #korku;
- #beklenenkitap
Kitap Kapaklarında Sosyal Medya Etiketlerinin Kullanımı
Son dönemde Can Yayınları sosyal medyadaki etiket kullanımını kitap kapaklarına taşıdı ve bir süredir arka kapakta etiket yayımlıyor. Şu an okuduğum Ayşe Sarısayın’ın Bir Roman Kadar Uzun adlı kitabında yer alan etiketler: #edebiyatdünyası, #sokak, #şiir, #mektup, #tanıklık (Bu arada biraz hüzünlü ancak çok güzel bir kitap olduğunu ekleyeyim, anı kitabı okumayı sevenlere öneririm.)
Cemal Süreya’nın çeviri şiirlerinin derlendiği Sen Varsın Gecede kitabında yer alan etiketler: #avrupa, #fransızşiiri, #modernleşme, #şiirçevirileri, #aşkşiirleri
Kuşkusuz bu etiketler kitapla ilgili bir fikir veriyor ancak hepsini birlikte ele aldığımızda. Tek tek düşünürsek #sokak, #avrupa, #modernleşme gibi etiketler bizi yanlış yönlendirebilir. Belki alt etiket gibi kırılımlı bir yapıda daha iyi fikir verebilirdi.
Ben özellikle derinlikli, çok katmanlı, birden fazla anlama işaret eden edebi metinlerde bu tür etiket kullanımının biraz yüzeysel durduğunu düşünüyorum. Bilgisayarcıların verileri daha hızlı şekilde işleyip ekrana getirmek için buldukları bir yöntemi edebi metinleri tarif etmek için kullanmak bana çok da anlamlı gelmiyor. Etiketler kitapla ilgili net bir fikir verirken, kitaplardaki gizemli bir şeyi de öldürüyor, sığlaştırıyor. Pürüzleri törpülüyor, eğimleri köşeli hale getiriyor ve her zaman hedefi on ikiden vurmaya çalışıyor. Oysa kitapseverlerin gözü hedef tahtasındaki en dış halkanın daha da dışında bir yerlerde.
Umarım önümüzdeki dönemde edebiyatçılar bilgisayarcılara değil de bilgisayarcılar edebiyatçılara öykünmeye başlar. Yoksa Cahit Sıtkı Tarancı’dan yola çıkıp aşağıdaki gibi bir yere varabiliriz:
“Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.”
#yenirakı