İçerik Pazarlama mı, Geleneksel Pazarlama mı?

İçerik pazarlama, şirketlerin potansiyel müşterileri, ürünleri ve hizmetleri ile ilgili bilgilendirmek ve onları kendilerine çekmek için değerli ve özgün içerik oluşturduğu bir pazarlama stratejisi. İçerik pazarlama, sosyal medya reklamcılığından, blog yazarlığına, podcast’lere, videolara, e-posta bültenlerine kadar hedef kitle ve amacına göre çeşitli formlarda oluşturulabiliyor.

Aslında içerik pazarlama için var olan müşterileriniz ve potansiyel müşterilerinizle iletişim kurma sanatı tanımlamasını kullanabiliriz. Ürünlerinizi veya hizmetlerinizi tüketiciye ısrarla göstermek yerine, tüketiciyi ürün veya hizmetiniz hakkında bilinçlendiren içerik sunuyorsunuz. Bu içerik oluşturma stratejisinin özü, şirketler olarak tüketiciye sürekli değerli bilgi sunarsanız, sonunda onların sadakatiyle ödüllendirileceğine inanmaktan geliyor.

Geleneksel pazarlama, maruz kaldığımız bir pazarlama çeşidi. Ürünler veya hizmetler için yapılan reklam ya da promosyonların, şirketlerin tüketicilere kendi istedikleri zaman ve mekanda ulaşarak pazarlama stratejisi. Geleneksel pazarlama, (dergi reklamları, reklam panoları), yayın (televizyon reklamları, radyo reklamları) ve doğrudan posta, tele-marketing gibi farklı şekillerde karşımıza çıkıyor. Geleneksel pazarlamacılar, tüketicinin fikrini almadan, geniş bir kitleye hitap ederek istedikleri şey hakkında onlara ürün veya hizmetlerinin faydalarını empoze etmeye çalışırlar.

İçerik pazarlamanın geleneksel reklamlardan nasıl farklılaştığı ve içeriğin işletmeniz için nasıl işleyebileceğine bir göz atalım.

• Tüketiciye ulaşma kanallarındaki farklılık

Geleneksel pazarlama tüketiciye ulaşmak için televizyon, radyo, gazete veya dergi reklamları, reklam panosu, doğrudan posta ve broşürleri kullanırken, içerik pazarlama bloglar, sosyal medya, online makaleler, e-posta bültenleri, video veya podcastler, elektronik kitaplar ve web seminerleri gibi dijital alanları kullanır.

İçerik, tüketicilerin ürün ya da hizmet hakkında bilgi verme ve satın alma kararlarını büyük ölçüde etkileyen bir rol oynar. Her iki yöntem de ürünlerinizin veya hizmetlerinizin duyurulması ve anlatılması için kullanılsa da ortamlar çok farklı. Bu farklılık da tüketiciye ulaşırken hedef kitleyi belirleme ve nokta atışı yapılması açısından önemli. Tüketiciler içeriğe anında olumlu/olumsuz tepki verebilir, böylelikle tüketici eğilimleri satışları beklemeden hızlı bir şekilde ölçülebilir.

• Göstermelik mi, bilgilendirici mi?

Geleneksel pazarlama, bir işletmeyi, bir ürünü veya hizmeti tüketicilere anlatma tutumunu benimser. Görüntülerini sergiler ve sattıkları her şey hakkında doğrudan bilgi verirler.

İçerik pazarlama doğrudan değildir. “Şey”lerden bahsetmek yerine, içerik pazarlama hedef tüketici için ilginç, kullanışlı ve değerli içerik sunar. Yani içerik pazarlama tüketicilere sektörünüzde bilgili olduğunuzu ve ürün ya da hizmetleri ile ilgili yararlı bilgiler için size güvenebileceklerini göstermenin bir yolu haline gelir.

• Tüketiciye konuşmak mı tüketiciyle konuşmak mı?

Geleneksel pazarlama tüketiciye konuşur, yani iletişim tek yönlüdür, diyalog yoktur. Sadece sattığınız ürünler veya hizmetler tüketicilere gösterilir ve faydaları övülür.

İçerik pazarlamada ise dijital içerikler tüketicilerle çift yönlü bir iletişim kurmak için çok daha fazla olanak sağlar. Tüketiciler blog yayınlarınıza yorum bırakabilir, web seminerinizde veya podcast’te sizinle etkileşimde bulunabilirler, sosyal medya yayınlarınızı yorumlayabilir ve beğenebilirler. İçerik tüketici yorumlarına geri yanıt vermenizi sağlar, bu şekilde de potansiyel müşterilerinizi tanımanızı ve müşteri sadakatini de destekler.

• – Genele mi yönelik hedef kitleye mi?

Geleneksel pazarlama, mesajınızı en fazla insana ulaştırmanız içindir. Ancak burada nicelik değil, nitelik önemli olmalı. Ürün ya da hizmetiniz ile ilgili olmayan kitleyi sürekli olarak tekrarlanan reklamlara maruz bırakmak bir süre sonra reklamlarınızın umursanmamasına ve göz ardı edilmesine neden olur.

İçerik pazarlama ise mesajınızı doğru kişilere ulaştırır, konuyla ilgili müşteri kitlesini hedefler. İçerik pazarlamacılar, doğru hedef kitlelere ulaşmak için potansiyel müşterilerin en çok okumak/görmek istedikleri içeriği üretmek için çalışır. Hedef kitlenin tüketim eğilimlerini ve dijital ortamdaki trendleri inceledikleri için ürün ya da hizmete göre belirlenen hedef kitlelere en etkin ulaşma kanallarını araştırıp böylece içeriği doğru yerlere iletebilirler.

• Tüketiciyi yönlendiren şirket mi tanıdıkları mı?

Geleneksel pazarlamada, şirket kendi reklamcılık ‘gösterisini’ yönetir. Reklamlarının nerede ve ne zaman paylaşılacağı konusunda kendileri karar verirler. Dolayısıyla geleneksel pazarlama yöntemleri ticari odaklı olduğunu müşteriye hissettirir, yapılan reklamın kabul görüp görmediğini bilmeden onlara göstermeye, ürün ya da hizmetini empoze etmeye devam eder.

İçerik pazarlamada ise içerik çoğunlukla potansiyel müşteriler tarafından kendi istekleri ile paylaşılır, bu da içerik pazarlamayı tüketici yönlendirmeli yapar. Tüketicilerin bildikleri ve güvendikleri birilerinin ya da çoğunluğun dijital ortamda tavsiyede bulunması durumunda, şirketin ürün veya hizmetlerini araştırma ihtimali çok yüksektir. Dijital içerik kolaylıkla paylaşılabilir olduğundan, içerik pazarlamayı mükemmel bir tüketici yönlendirmeli pazarlama taktiği haline getirir.

• İzin verilen mi rahatsızlık veren mi?

Geleneksel pazarlama yöntemleri, müzik dinlerken ya da televizyonda film izlerken tüketicinin iznini almadan girip eylemlerini bölebilir. Yani geleneksel pazarlamada tüketicinin rızası alınmadan ve onlar istemediği halde, o an yaptıkları eylem kesilir ve şirketler satmak istedikleri ürün ya da hizmetlerinin reklamlarını insanların hayatlarına müdahale ederek zorla dayatırlar.

İçerik pazarlama ise tüketiciyi zorlamaz, hayatın doğal akışındaki eylemlerine ara vermelerine neden olmaz çünkü içerik müşteriler tarafından aranır ve keşfedilir. İhtiyaç duyduğu zamanda istediği içeriğe ulaşıp, kullanmak istediği zamanda ve şekilde müşteri bilgileri kullanmakta özgürdür. Sonuç olarak içerik pazarlamada tüketiciler kişisel bilgilerini ve anahtar kelimelerini dijital ortama girerek kendileri zaten ürün ve hizmetlerin kendilerine pazarlanmasına baştan izin vermiş olurlar.

Geleneksel pazarlama tüketici bir haber okurken bir anda ekranı kaplayan ve kapatma tuşu sürekli hareket eden reklamlar gibidir. İçerik pazarlama ise bilgisayarında tenis maçı izleyen kişiye ekranın izin verilen bölümünde, sponsorlu ibaresiyle birlikte tenisle ilgili ilgi çekici bir içerik sunar. Eğer kişi isterse, kendisi içeriğin üstüne tıklar.

• Kazanılan kitle mi, kiralanan kitle mi?

İçerik pazarlama, kitlenizi değerli bir şey sunarak kazanır. İçeriğini keşfeden ve kullanan insanlar, bunu kendileri istedikleri için yapmayı seçerler. Bu gönüllülük, o müşteri kitlesine sahip olduğunuz anlamına gelir.

Öte yandan, geleneksel pazarlama taktikleri çoğu zaman “kiralanmış” bir kitle tarafından görülür. Geleneksel pazarlamacılar, aslında başka bir şey için orada bulunan belirli bir gruba kendi mesajlarını gösterir. Kiralanan reklam panosu alanı, satın alınan radyo yayın süresi ve televizyon reklamları, geleneksel pazarlamacıların kiralanmış bir kitleye mesajlarını nasıl ilettiklerinin en iyi örnekleri.

Peki, bir kitleye ulaşma amaçlı kiralamak için para ödemenin dezavantajı var mı? Size ait olmayan bir şey kiralarken, sonunda geri vermeniz gerekir. Geleneksel pazarlama kampanyaları tamamlandığında “kiralanmış” gözler artık mesajınızda değildir.

Kendi kitlenizi yaratmak müşterilerinizle aranızda bir güven bağı inşa etmede daha etkili olur. Tüketiciler kendi ihtiyaçları için arayıp buldukları içeriğe, yazılı ve görsel medya yoluyla dayatılan reklamlardan daha fazla güvenir.

• Dinamik mi durağan mı?

İçerik pazarlamanın gerçek zamanlı olarak pazarlama kampanyaları yapma fırsatı sunarken, geleneksel pazarlamanın katı ve durağan yapısı buna olanak tanımaz. İçerik pazarlamanın dinamik ve esnek yapısı, pazarlama yatırımlarının başarılı bir şekilde sonuç verdiğinden kısa sürede emin olunmasını sağlar. Dijital ortamlardaki analitik ölçüm araçları içerik pazarlamanın etkinliğini (tıklamalar, bağlantılar, satın alma vb.) değerlendirmeye ulaşıp, sonrasında zaman, para veya enerjiyi gerektiği gibi yeniden tahsis etmelerine izin verir.

Geleneksel pazarlamada ise kampanyalar dünyaya açılır ve sonuçlar, kampanya tamamlandığında analiz edilir. Geleneksel pazarlama bir sonraki kampanya için güncellenebilir veya gelen tepkilere göre yayından kaldırılabilir ancak özellikle televizyon ve basılı mecralar için, başarılı olmayan reklamları daha etkili olacak şekilde değiştirmek olanaksızdır.